Hollanda’da Görülecek 10 Güzel Yer

Hollanda deyince pek çok insanın aklına laleler, yel değirmenleri ve peynir gelir. Oysa Hollanda Avrupa’nın en güçlü ekonomilerinden birine sahiptir. Bankacılık, ticaret ve gemicilik sektöründe çok gelişmiştir. Öyle ki Hollanda’da bulunan Rotterdam Limanı, iş hacmi bakımından dünyada ikinci, Avrupa’da ilk sıradadır.

Hollanda’da 16 milyon kişi yaşamaktadır. Yüzölçümüyle karşılaştırıldığında nüfus çok yoğundur. Zaten yüzölçümünün bir kısmını denizden kazanmış ülkenin topraklarının büyük bölümü deniz seviyesinin altındadır. (Denizden kazanılan bu topraklara polder ismi verilir.)

Kaptırmışım kendimi, ders yapıyor gibi oldum. Daha fazla sıkıcı olmadan asıl konuma döneyim. Hollanda’da nereye gideyim, nereyi göreyim diyenler için bir liste hazırladım. Beğeneceğinizi umuyorum.

Hollanda’nın Görülesi Yerleri

Hoge Veluwe Milli Parkı

Hoge Veluwe Milli Parkı, ülkenin en büyük ulusal parkıdıdır ve ülkenin en güzel doğal manzaralarına ev sahipliği yapmaktadır. Park dahilinde geyik, yaban domuzu gibi hayvanlar yaşamaktadır. Yaban hayatı gözlemcileri için ideal bir ortamdır. Bu sakin ortamda yürüyüş yapabilir, Hollanda tarzı kıvrımlı yollarda ücretsiz olarak bisiklet sürebilirsiniz.

Jordaan District – Amsterdam

Jordaan District - Amsterdam

Amsterdam’ın farklı yüzüdür. Önceleri bir işçi mahallesi olan Jordaan District, günümüzde kentin en seçkin bölgelerinden biri haline gelmiştir. Labirenti andıran sokaklarında bohem kafeleri, sanat galerileri ve butik mağazalar mevcuttur. Balkonları çiçeklerle süslü, geleneksel evlerin kanal boyunca sıralandığı bölge başkentin sığınağı görünümündedir.

Utrecht

Utrecht, ülkenin en eski ve kalabalık şehirlerinden biri. 8. yüzyıldan bu yana ülkenin dini merkezi olan şehirde Ortaçağ’dan kalma pek çok bina bulunur. Gotik mimari örneklerinden olan Dom Kilisesi ve Domtoren (Dom Kulesi) bunların en ünlülerindendir. Hollanda’nın en büyük okulu olan Utrecht Üniversitesi’ni barındıran şehir Amsterdam’dan sonra en fazla kültürel etkinliğin yapıldığı kent olarak öne çıkar. Hollanda‘nın kara ve demiryolu ağının önemli bir merkezi olan şehre Amsterdam’dan sadece 25 dakikalık tren yolculuğuyla ulaşabilirsiniz.

Hollanda’nın Lale Bahçesi – Keukenhof Gardens

Hollanda Lale Bahçesi - Keukenhof Gardens

Yazımın başında belirttigim gibi Hollanda deyince akla ilk gelenlerden biri lale ve hiçbir ziyaretçi lale görmeden ülkeyi terketmemeli diye düşünüyorum. Eğer bahar aylarında gitmişseniz Lisse yakınlarında bulunan Keukenhof Gardens bu amacınızı gerçekleştirmeniz için biçilmiş kaftandır. Avrupa’nın Bahçesi olarak bilinir ve dünyanın en büyük çiçek bahçesi ünvanını elinde bulundurur. Kesinlikle ülkenin ziyaret için en güzel yerlerinden biridir. Muhteşem fotoğraflar çekmeniz için mor, sarı, kırmızı renkli lale nehirleri sizi bekliyor olacak.

Leiden

Leiden, Amsterdam’a yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunur. Bu küçük ama güzel şehir ülkenin en eski üniversitesine ev sahipliği yaptığı ve Rembrandt’ın doğum yeri olduğu için ünlüdür. Büyük öğrenci nüfusu şehre genç havası verir ama burada hala geleneksel izler yoğundur. Huzurlu kanalları, önemli müze ve asırlık mimarisiyle bu güzel ve eski şehir sizi bekliyor.

Kinderdijk

Kinderdijk, Rotterdam’a 16 km. uzaklıkta bulunan Ortaçağ’dan kalma bir köydür. Bu köyü listeye almamdaki sebep 19 tane yel değirmenine ev sahipliği yapmasıdır. (Hollanda’ya gelip de yel değirmeni görmeden olmaz ne de olsa.) Bu özelliğiyle 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası ilan edilmiştir. 2-7 Eylül tarihleri arasında (geceleri) yel değirmenleri ışıklandırılır ve ücretsiz etkinlikler düzenlenir.

Biesbosch Milli Parkı

Biesbosch, 9000 hektar alana sahip bir deltadır. 1994 yılında milli park statüsü kazanmıştır. Avrupa’da bulunan son tatlı su gelgit alanıdır. Milli parkta bulunan deltada deniz gelgitleriyle birlikte su seviyesi değişmektedir.

Eşsiz bir fauna ve floraya sahiptir. Su kuşları için çok önemli bir alandır. Her yıl binlerce doğa sever ve kuş gözlemcisi tarafından ziyaret edilmektedir.

Bölgede sandal ya da kano kiralayabilir, suya açılabilirsiniz. Park içerisinde, bisiklete de binebileceğiniz yürüyüş rotaları düzenlenmiştir. Bot turları düzenleyen şirketlerle, rehber eşliğinde yapacağınız geziler hem bilgilendirici olacak hem de yeni arkadaşlar kazanmanıza olanak sağlayacaktır.

Daha ayrıntılı bilgi için şu websitesini ziyaret edebilirsiniz: Hollanda Biesbosch Milli Parkı

Ijsselmeer

Afsluitdijk Barajı’nın oluşturduğu sığ ve sığ olmakla birlikte Hollanda‘nın en büyük gölüdür. Barajın yapımından önce tuzlu deniz suyu bulunan alan, barajın yapımından sonra (su kaynaklarının sayesinde) tatlı su alanı haline gelmiştir. Gölde balık avlayabilir, yüzebilir, sörf ve yelken yapabilirsiniz. Göl çevresinde iş arkadaşlarınız, dostlarınız ya da ailenizle kalabileceğiniz son derece konforlu oteller mevcuttur.

Hollanda Porselenleri – Delft

Delft, ülkenin güney ayakları üzerinde yer alan küçük bir şehirdir. Sakin yürüyüş yolları ve kanallarıyla “Eski Hollanda” tadı alabileceğiniz, en iyi korunmuş tarihi şehirlerden biridir. Diğer pek çok tarihi bina içinde Eski Kilise öne çıkar. Bir diğer öne çıkan yapı ise Hollanda Prensi Sarayı’dır. Burada “Delft Blue” denilen (beyazımsı mavi üzerine mavi işlemeli) Hollanda Porselenleri’nin muhteşem örneklerini göreceksiniz.

Frizya Adaları

Wadden Denizi’nde bulunan Frizya Adaları, Hollanda ve Danimarka arasındadır. Gelgit kanalları, farklı habitatlara ev sahipliği yapar. Pek çok bitki ve hayvan türünü gözlemleyebileceğiniz bu farklı coğrafya, 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Deniz çekildiğinde ortaya çıkan çamur zeminde adalara kadar (grup olarak ve rehber eşliğinde) yürüyebilirsiniz. Fakat öğle saatini geçirirseniz sular yükselmiş olacağı için geri dönüşü feribotla yapmanız gerekecektir.